Lüminoz Madde Nedir?

3 minutes, 53 seconds Read

Lüminoz madde, ışık yayan madde anlamına gelir ve evrendeki sıradan maddenin görülebilen kısmıdır.  Evrenin büyük bir kısmı karanlık madde ve karanlık enerjiden oluşuyor. Ancak  gözlerimizle gördüğümüz yıldızlar, galaksiler ve bulutsular lüminoz madde olarak adlandırılıyor. İşte bu madde evrenin toplam kütle-enerjisinin yalnızca %4.9’udur.


Sıradan Maddeden Lüminoz Maddeye Geçiş

Sıradan madde (ordinary matter), evrendeki her şeyi oluşturan atomlardan meydana gelir. Bu atomlar, kuarklar ve elektronlar gibi temel parçacıklardan oluşur.

Bir atomun yapısındaki Çekirdekte protonlar ve nötronlar bulunur. Çekirdeğin etrafında ise elektronlar dönüyor. Atomlar, elektron kaybettiklerinde veya kazandıklarında iyon adını alır.

İşte bu iyonlar ve atomlar birleşerek evrenin ışık yayan gaz bulutlarını yani lüminoz maddeyi oluşturur.


Lüminoz Maddenin Halleri ve Bileşenleri

Evrendeki sıradan maddenin büyük kısmı, gaz veya plazma halinde galaksilerin içinde ve çevresinde bulunuyor. Bu görünür yapıların yoğunlaştığı yerler bulutsular (nebula) olarak adlandırılıyor.

Plazma: Evrenin En Yaygın Hali

Plazma, atomlardan elektronların kopmasıyla oluşan iyonize gaz halidir. Bu durumda atomlar elektronlarını kaybeder ve yüklenmiş parçacıklar (iyonlar + elektronlar) haline gelir.

Yıldızlar plazmadan yapıldığı için, plazma evrendeki en yaygın madde halidir. Gaz hali ise ikinci sırada gelir.


Elementlerin Kimyasal Bileşimi

Yıldızlar arası ortam, çoğunlukla hidrojen ve helyumdan oluşur. Ancak bazı bölgelerde, daha ağır elementler (örneğin oksijen, karbon, demir) ve basit moleküller de bulunur.

NGC 6302 (Böcek Bulutsusu veya Kelebek Bulutsusu olarak da bilinir), Akrep Takımyıldızı’nda yaklaşık olarak 4.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan çift kutuplu bir gezegenimsi bulutsudur.

Bu gaz ve toz karışımı, bulunduğu galaksinin toplam kütlesinin yaklaşık %10’unu oluşturur. Yoğunlaştığı bölgeler bulutsular (nebula) olarak adlandırılıyor. Böylece burası yıldız oluşumunun beşiği haline geliyor.


Işık Yayma Mekanizması (Lüminesans)

Lüminoz maddenin “parlamasının” nedeni, atomların enerji alışverişi yapmasıdır. Bilim insanları bu süreci üç temel mekanizma ile açıklıyor.

1. Emisyon Bulutsuları

-Yıldızlardan gelen ultraviyole ışık, çevredeki gazları iyonlaştırır.
-Gaz atomları enerji emip sonra bu enerjiyi ışık (foton) olarak geri yayar.
-Bu nedenle bu bulutsulara HII bölgeleri denir.

Orion : Dünya’ya en yakın yıldız oluşum bölgesidir ve yaklaşık olarak 1.270 ışık yılı uzaklıktadır.
Omega:Samanyolu’nun en zengin yıldız alanlarından biridir ve Yay Takımyıldızı’nın kuzey üçte ikisini oluşturur.

2. Atomik Süreçler

Atomlardaki elektronlar enerji seviyeleri arasında hareket eder. Bir elektron yüksek enerji seviyesine çıkıp tekrar alt seviyeye indiğinde, ışık fotonu yayar. Bu olay, gazın sıcaklığına ve bileşimine göre farklı renklerde ışık oluşturur.

3. Spektral Analiz

Bir bulutsudan gelen ışık, emisyon spektrumu adı verilen özel bir desen oluşturur. Bu spektrum, bulutsudaki elementlerin kimyasal bileşimini ortaya çıkarır.


Lüminoz Maddenin Evrimsel Rolü

Lüminoz madde, yıldızların ve galaksilerin doğum–ölüm döngüsünün merkezinde yer alır.

Yıldız Oluşumu: Yıldızlar, soğuk ve yoğun gaz bulutlarının kütle çekimsel çökmesiyle doğar. Bu bölgeler, “karanlık bulutsular” olarak biliniyor.

Element Zenginleşmesi: Yıldızlar, çekirdeklerinde nükleer füzyon yoluyla yeni elementler üretir. Yaşam döngülerinin sonunda, bu elementler süpernova patlamaları veya gezegenimsi bulutsular aracılığıyla uzaya saçılır.

Bu süreç, yeni yıldızlar ve gezegenlerin oluşumunda kullanılan zenginleştirilmiş sıradan maddeyi oluşturur.


Sonuç: Evrenin Görülebilen Hikayesi

Lüminoz madde, evrenin toplam enerji yoğunluğunun yalnızca %4.9’unu oluşturmasına rağmen,
evrendeki tüm gözlemlenebilir yapıları ; yıldızları, galaksileri, gezegenleri ve bizi  temsil eder.

Bu madde sayesinde evrenin geçmişini, kimyasını ve geleceğini anlayabiliyoruz.
Lüminoz madde olmadan, evren yalnızca karanlık bir boşluk olurdu.

DİĞER YAZILAR