Pozitif hukuk kaynakları, bir ülkenin hukuki sistemindeki yazılı hukuk kurallarını ve normlarını oluşturur ve bu kuralların uygulanmasını sağlar. Her ülkenin pozitif hukuk kaynakları ve hukuk sistemi farklıdır. Ancak yasalar, düzenlemeler, anayasa ve içtihat gibi temel kaynaklar genellikle hukuk sistemlerinin temelini oluşturur.
Asli Kaynaklar
Yazılı Kaynaklar
Anayasa
- Bir ülkenin anayasası, devletin temel yapısını, vatandaşların haklarını ve temel kuralları düzenler. Anayasa, diğer yasalara üstün gelir ve hukukun temel belgesidir.
-
- Dar Anlamda (Şekli) Anayasa: Normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden, kanunlardan farklı ve daha zor bir usulle konulup değiştirilebilen kurallarının yer aldığı metne verilen addır.
- Geniş Anlamda (Maddi) Anayasa: Yazılı olsun veya olmasın, devletin kuruluş ve işleyiş esaslarını belirleyen ilke ve kuralların tümünü ifade eder.
- 1876 tarihli Anayasa’mız Kanuni Esasi, 1921 ve 1924 tarihli anayasalarımız ise Esas Teşkilât Kanunu’dur.
- İngiltere gibi anayasası geleneklere dayanan ülkeler dışında, hemen bütün devletlerin anayasası yazılıdır.
- Anayasa, kanunların temelinde ve en üstünde yer alan yazılı hukuk kaynağıdır.
- Anayasa’ya aykırı kanun çıkartılamaz, hüküm verilemez, idari veya diğer herhangi bir işlem yapılamaz. Buna
anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi denilmektedir. - Kendisini bağlayan hiçbir hukuki kayıt olmaksızın yeni bir anayasa yapan iktidara “asli kurucu iktidar” denir.
- Anayasayı öngörülen usul çerçevesinde değiştiren iktidara ise “tali (tü-ev) kurucu iktidar” denir.
- Bazı anayasaların değiştirilmesi normal kanunlardan daha zor şartlara yani usul ve esaslara bağlanabilir.
- Yumuşak Anayasa: Diğer kanunlarla aynı yöntem ve şekilde değiştirilebilen anayasalardır.
- Sert (Katı) Anayasa: Bazı hükümleri değiştirilemeyen, kanunlara göre daha zor değiştirilebilen, değişikliğin kabulü halkoyunu zorunlu kılan anayasalardır. (1982 Anayasası)
- Çerçeve Anayasa: 1785 tarihli ABD Anayasası gibi anayasanın adı verilen ve yalnız temel hükümleri düzenlemekle yetinen kısa metinler şeklinde hazırlanan anayasa şeklidir.
- Kazuistik Anayasa: Genellikle ayrıntılı düzenlemelere yer veren özellikte, yani ayrıntılı hükümler içeren anayasalarlardır.
Kanunlar (Yasalar)
Bir ülkenin yasama organları tarafından kabul edilen yazılı belgelerdir. Bu yasalar, genellikle parlamento veya meclis tarafından oluşturulur ve hukukun temel taşlarıdır. Yasalar, hukukun ana kaynağıdır ve çeşitli hukuki alanlarda (ceza hukuku, medeni hukuk, iş hukuku, vb.) uygulanır.
- Şekli Anlamda Kanun:
TBMM’nin Anayasa ve TBMM İçtüzüğünün öngördüğü usul ve esaslara uygun olarak kabul edip, Cumhurbaşkanı tarafından imzalanıp, Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe konulan yasama işlemidir. - Maddi Anlamda Kanun:
Genel, nesnel ve kişilik dışı hukuk kurallarının bütünü biçiminde tanımlanmaktadır. Kanunlar; kod kanun, çerçeve kanun, geçici kanun, sürekli kanun gibi çeşitli açılardan sınıflandırılır. - Kanunların Özellikleri:
- Türkiye’de kanun yapma görevi TBMM’ne ait devredilemez anayasal bir yetkidir.
- Kanunların Genelliği: İlgilendirdikleri kişiler açısından genel, zaman açısından ise süreklidir. Tek bir olay için değil, aynı nitelikte olan her olay için geçerlidirler.
- Anayasaya Uygun Olma Zorunluluğu: Bütün kanunlar anayasaya uygun olmak zorundadır.
- Kanunların Sürekliliği: Yürürlüğe girdikleri andan itibaren kaldırılıncaya kadar geçerlidirler
- Kanunların Yapılışı:
- 1) Kanun teklifinin TBMM Başkanlığına sunulması
2) Teklifin komisyonlara havalesi ve komisyonlarda görüşülmesi
3) Komisyon raporunun Genel Kurulda görüşülmesi
4) Kanunun Cumhurbaşkanınca yayımlanması ve yürürlüğe girmesi şeklindedir. - Kanunlar, Anayasa ve TBMM İçtüzüğü ile belirlenen usul çerçevesinde yapılırlar.
- TBMM’nin üye tamsayısı 600’dür.
- Toplantı yeter sayısı, Genel Kurul toplantısının başlayabilmesi ve yoklama istemi halinde sürdürülebilmesi için hazır bulunması gereken en az üye sayısıdır. Bu sayı üye tamsayısının 1/3’ü olan 200’dür.
- NOT:
>Dönem içinde vefat, istifa gibi çeşitli nedenlerle üye sayısında azalma olması, üye tamsayısını değiştirmez.
>Karar yeter sayısı, Genel Kurul’da bir konuda karar alınabilmesi için gerekli olan sayıdır.
>Genel Kurul, toplantıya katılanların salt çoğunluğu yani yarısından fazlası ile karar alır.
>Ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının 1/4’ünün bir fazlası olan 151’den az olamaz.
- 1) Kanun teklifinin TBMM Başkanlığına sunulması
Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri
- Anayasa’nın 104/17. maddesi uyarınca:
- Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir.
- Anayasa’da yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle, siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez.
- Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.
- Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.
- Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır.
- TBMM’nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir.
Kanun Hükmünde Kararnameler
- 2017 Anayasa değişikliği ile yürürlükten kaldırıldı.
- KHK’ler açıkça bir kanun veya Cumhurbaşkanı kararnamesiyle yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanan hukuk normlarıdır.
- Normlar hiyerarşisinde kanuna eşdeğer niteliktedirler.
Tüzükler (Nizamnameler)
- 2017 Anayasa değişikliği ile yürürlükten kalktı.
- Bir kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılır.
- Tüzükler kanunlar gibi Cumhurbaşkanı tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmekte idiler.
- Açıkça bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yürürlükten kaldırılmamış olan tüzükler uygulanmaya devam ediyor.
Yönetmelikler (Talimatnameler)
- Uygulamada en sık görülen ve idarelerin genellikle kullandıkları Anayasa’da da öngörülen geleneksel düzenleyici işlem türüdür.
- Yönetmelikler normlar hiyerarşisinde CK’leri ile yürürlükteki KHK ve tüzüklerden sonra gelen genel nitelikli bir kaynaktır.
Düzenlemeler
Hükümet, yasaların uygulanmasını sağlamak ve ayrıntıları düzenlemek amacıyla düzenlemeler oluşturabilir. Düzenlemeler, yasaların daha spesifik ve pratik uygulamalarını belirler. Örneğin, trafik düzenlemeleri veya çevre koruma yönetmelikleri gibi.
İçtihat
İçtihat, mahkeme kararları ve yargı içtihatlarıdır. Mahkemeler, yasaları yorumlar, uygular ve hukuki uyuşmazlıkları çözer. İçtihatlar, hukuki normların yorumlanması ve uygulanması için önemlidir, ancak bazı hukuk sistemlerinde daha fazla etkili olabilir.
Uluslararası Anlaşmalar
Bir ülkenin uluslararası arenada kabul ettiği uluslararası anlaşmalar ve sözleşmeler pozitif hukukun bir parçası olabilir. Bu tür anlaşmaların yerel hukukla uyumlu hale getirilmesi gerekebilir.
Alışkanlık Hukuku
Bazı toplumlarda geleneksel olarak uygulanan hukuki normlar ve alışkanlıklar, pozitif hukukun bir parçası olabilir. Ancak alışkanlık hukuku, belirli bir ülkenin yazılı yasalarına üstün değildir.
Yazısız Kaynaklar
Örf ve Adet Kuralları
Tanımı
- Örf ve âdet hukuku ikinci nitelikte (tali, yardımcı, asli olmayan) bir kaynak olup, yazılı olmayan ve belirli bir iradenin otoritesine dayanmayan hukuk kurallarıdır.
- Toplumsal düzeni sağlayan kurallardan biri olan bazı örf ve âdet kuralları hukukun açıkça öngördüğü durumlarda hukuk sistemine ait kurallardır.
- Bir örf ve âdet kuralını aynı zamanda hukuk kuralı niteliği veren husus, açıkça söz konusu kurala gönderme (atıfta bulunma) yapmasıdır.
Uygulanılan Kanunlar
- Örf ve âdet hukuku, medeni hukuk, ticaret hukuku ve iş hukukunda önemli bir yere sahiptir.
- Örf ve âdet hukuku medeni hukuk ve uluslararası hukuk gibi belirli hukuk dallarında kendine yer edinmiştir.
- Asli yazılı kaynaklarda aranan hüküm bulunmazsa hâkim, örf ve âdet hukukuna bakmakla yükümlüdür.
- Örf ve âdet kuralını belirleme sürecinde hâkim, önceki yargı kararlarından, öğretideki görüşlerden ve taraflardan yardım alır.
- Ayrıca söz konusu örf ve âdet ile ilgili uzmanlardan, örneğin meslek odalarından veya yerel yönetimlerden örf ve âdetlerin varlığı hakkında görüş talep eder.
- Bu nedenle hâkim yürürlük kaynakları arasında yer alan örf ve âdet hukuku kurallarını da bizzat araştırır ve uyuşmazlığa uygular.
Uygulanması Mümkün Olmayan Kanunlar
- Ceza hukuku gibi bazı hukuk dallarında ise örf ve âdet hukukuna yer verilmemiştir.
- Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi gereği örf ve âdete göre suç ve ceza yaratılamaz.
- Ancak, kanunun yorumu söz konusu olduğunda, örf ve âdetten yararlanılabilir.
Yardımcı Kaynaklar
- Hukuk uygulayıcıları önce yazılı kaynaklara başvurur.
- Orada bir hüküm bulamazlarsa, yazısız kaynağa müracaat eder.
- Burada da bir hüküm bulamadıklarında olayın çözümünde yardımcı kaynakları araştırır, onlardan yararlanırlar.
- Bu yardımcı kaynaklar bilimsel içtihatlar (öğreti, doktrin) ve yargısal içtihatlar olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkarlar.
- İçtihat, varılan sonucu (hükmü) ifade etmez.
Yargı (Mahkeme) Kararları (Yargısal İçtihatlar, Kazaî İçtihatlar)
- Mahkemelerin ve özellikle yüksek dereceli mahkemelerin, bir sorunun çözümünde vermiş oldukları kararlardır.
- Bu kararlar benzeri sorunlar için de emsal (örnek) teşkil ederler, ancak hâkimleri bağlayıcı değildir.
- Türkiye’nin de içinde bulunduğu Kara Avrupası hukuk sisteminde kural olarak içtihadı birleştirme kararları dışındaki mahkeme kararları bağlayıcı nitelik taşımaz.
- Mahkeme bir konuda daha önce verdiği bir kararı, tekrar aynı konuda dava açılırsa tekrarlamak zorunda değildir.
- Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay İçtihadı Birleştirme Kararlarına ilgili bütün mahkemeler uymak zorundadır.
- İçtihat Hukuku: Yüksek dereceli mahkemelerin kararları, ilk derecedeki mahkemeler için örnek teşkil eder. Böylece içtihat hukuku oluşur. İçtihatları birleştirme kararlarına uyulması zorunludur.
Bilimsel Görüşler (Öğreti)
- Doktrin, hukuk bilginlerinin hukuksal meseleler hakkındaki bilimsel görüş ve kanılarını ifade etmektedir.
- İlmî içtihatlar ya makaleler ya da sistematik eserler şeklinde yayınlanmaktadır.
- Bunların hukuki bir bağlayıcılığı yoktur.
- Hâkimler bu bilimsel görüşlere uymak zorunda değildir. Ancak istiyorlarsa, karışık bir hukuksal sorunun çözümünde bilim adamlarının görüşlerinden yararlanabilirler.
- Yüksek mahkemeler, tartışmalı konularda, kararlarını meşrulaştırmak, eleştirilme ve kabul edilebilirliğini asgariye indirmek amacıyla bilim adamları veya uzman hukukçuların eserlerinden alıntılar yapar.
- Doktrinin yasama üzerinde de etkileri söz konusudur .Devletler genel hukuku alanında da önemli yere sahiptir.